Yıl 2050. AB Komisyon Başkanı odasında otururken, yardımcısı
içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçeyi yasaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle Kıbrıs'ı versinler..
-Efendim onu da 40 sene önce verdiler zaten...
-O zaman söyle Güneydoğu'ya özerklik versinler.
-Aman efendim, Türkiye'de Güneydoğu mu kaldı, 2020'de bağımsız devlet oldu ya orası zaten.
-O zaman söyle (sözde) Ermeni soykırımını tanısınlar.
-Efendim, sadece Ermeni soykırımı değil, Pontus, Yunan, Bulgar, Rus,Ukrayna, Moldova soykırımını bile tanıdılar, hatta Çanakkale savaşından dolayı İngiliz, Avustralya, Yeni Zelanda soykırımını bile tanıdılar ya.. Nasıl unuttunuz.
-Hmm o zaman söyle kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeği çoktan bıraktılar
-İsa aşkına, ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın, yakamasınlar.
-O, Beyefendi. Hatırlayacaksınız.Cumhuriyeti el birliğiyle yıkınca toplu kına yaktılar. Kına bu sarfiyata dayanamayıp bitince de kına yakmayı bıraktılar yıllar önce.
AB Başkanı düşünüp taşınır ve;
-Eeeee, der…Almamak için bir sebebimiz kalmadıysa dağıtın o zaman Avrupa Birliği’ni…