AĞABEYİM İLHAN ÇENESİZ’E
(Kardeş Sevgisi Üzerine)


 

 

Aynı karında yatmışız, etimiz, kanımız, canımız bir. Aynı geni taşıyoruz. Et tırnaktan ayrılmazmış; biz kardeşiz.

Çocukluğumuz değişikti ben sokakta, hep aşık, deşenek, hodak, dalya, top oynardım, gündüz yetmez bazen de gece sokağa çıkar, Ay Göründü oynardım arkadaşlarımla.

Biraz yaramazdım herhalde. Bir keresinde, altı lastik yüzü bez, o günkü adıyla Çaput Ayakkabımın altını on günde delmiştim de rahmetlik anam beni dövmüştü, ama yine de 350 kuruşa yenisini almıştı.

        Sen çoğu zaman elindeki kıl testeresiyle oyarak, kaz, ördek, horoz, kahve tepsisi yapar, onları boyar, onlarla haftalarca uğraşırdın.  Bunların bazılarını Çatalhavuzun ordan getirilen çamurdan da yapardın.  Bunları mahzenin penceresinde kurutur, boyardın.

        Uçurtma yapardın, sulu boya ve ya kurşun kalemle.  Kocaman resimlerdi. Hele bir at resmi yapmıştın hala gözümün önünde o resim. Ben atları çok severdim, belki de bunda  o resmin etkisi vardır.

Hani lisede duvar gazetesi çıkartırdınız, doğrudan kâğıda yazarak. Adı, “Biz Bize Benzeriz” di. Yazıları kalın uçla hem de çini mürekkeple olurdu. Gazetenin resimlerini de Turan Ilgaz ve Kadri Şengül çizerdi ekseriyetle.

        Bazen senin arkadaşlarınla güreş tutardık benden ağır olmarına rağmen hepsini yenerdim. Zaten 1954-1955 talebeler arası, 52 kiloda Çorum birincisi olmuştum. Nerede o ele avuca sığmayan İsmet?

        Sen o yaşlarda çok okurdun, ben öyle değildim. Ben 55 yaşından sonra aldım okumanın yazmanın tadını diyebilirim.

                Biz aynı kadını seviyorduk anamazı
                Biz aynı erkeği seviyorduk babamızı.

        Yemek zevkimiz bile aynı sayılır, beslenmemiz de öyle.

Dünya, ahiret görüşümüzle de benziyoruz birbirimize. Kardeş olmak hele ağabey olmak kolay mı?

        Aynı mesleği yaptık senlerce. 31 sene ortaklık ettik ekmek yedik, su içtik helalleşemedik şöyle köklüce. Bu çok mühim unutmayalım, bunu hemen yapalım baş başa, açık ve dört başı mamurca.

        İstemiyorum ölünce kıymet bilenlerden olmayı, istemiyorum ölünce kıymetimin bilinmesini. Ağabey kardeş (baba yarısı derler ya) karındaşım, arkadaşım, ustam, öğretmenim, ortağım, hasretini duyduğum insan.

        Biliyor musun 3-5 gün geçince sesini duymak istediğimi?

        Biliyor musun hemen her gece seni rüyamda gördüğümü?

        Allah bizi ummadığımız maddi ve manevi zenginliklere kavuşturdu şükürler olsun.
Ben 63 sen 66 yaşındasın. Biz bundan sonra para için çalışanlardan olmayız. Paranın amaç değil araç olduğunu bilenlerdeniz. Biz daha çok insana iş, aş, vermeye vasıta olmak için, daha iyisini yapmak istediğimizden çalışıyoruz.  Biliyoruz ki mülk Allah’ındır.)

        Sen sevdiklerimin en başındasın. Biz kardeş sevgisini anam ve dayımla gördük ve onlardan öğrendik. O ne vakarlı sevgiydi.

        Seni saygıyla selamlıyorum güvenilir dost, Küçük İsmail’in oğlu Küçük Dev Adam!

        Saygı ve sevgilerimle.